
Madem insanların toplaşıp, aralarında konuşmasından bu kadar korkuyorsunuz, gidin güzel güzel yönetin devletlerinizi di mi? Ama yasaklamak daha kolay geliyor işlerine sanırım. İnternet kilidi diye bir şey var, aileler madem çocukları için endişeleniyorlar, koruma altına alır İnternetini olur biter.
Kafelerdeki İnternet’i de kontrol etmek kolay, onu da yapıversinler bi zahmet. Geriye yetişkin insanların İnterneti nasıl kullandıkları kalıyor. Aaaa, işte burda durun deriz biz de…
O yasak, bu yasak noluyor ya? Demez miyiz? Deriz elbette. Bilgi ve iletişim çağında yasağın böylesine karşı olmayacağız da neye olacağız? İnterneti sevmeyen ölsün demeyeceğim, sadece girmesin kardeşim, olsun bitsin… Otursun mahallesinde, baksın penceresinden, üstünde el örmesi kahverengi yeleği, burnunun üstünde gözlüğü, altında çizgili pijamasıyla, kollasın sokağını, karşı komşuya kim gelmiş kim gitmiş bunlarla ilgilensin.
Biz bu türlerin yasakladığı hayattan kaçıyoruz, buradan da eksik olsunlar lütfen. Devlet şeyleri deyince nedense aklıma pencere önünde oyalanan bu tipler canlanıyor gözümde…
Neyse. Şimdi bu sözlerimi okuyan okur bu ne başlık, bu ne turşu ( sanırım böyleydi söz) diye düşünebilir. Valla ben çiçekçi kızın aşkı hakkında bir şeyler yazacaktım da, sonra ne oldu ben de anlamadım J net’in cilveleri işte. Ama siz siz olun tek özgürlük alanınız kalan şu yasaklamalara karşı olun, aman ha diyim… Öpüldün okuyucu.
Yazan: kerebiçkedisi
3 yorum:
benim karabiç kafa anlamadı yalnız; çiçekçi kız resimdeki mi? onun memeleri yok ama? :)))
ahahahaha..başlıktaki çiçek ile fotodaki çiçek arasında bağlantı kurmaya çalışıyorum..sanatın sorgulatan tarafı ile aradım taradım sorgularken..sonra vazgeçtim kızı aramaktan..bööle iyi:)
Lütfen çiçekleri avuçlamayınız! Benden sölemesi...
Yorum Gönder