10 Aralık 2012 Pazartesi

verevine düşünce türevine makas


Bisiklet iyi bir şey. Gayet havadar, serbest. Amma velakin bisiklet yakaya gıcığım. Malum otuzlar onyıl köprüsünün altında kaldı.

Bu yakayı kim icat etti bilmem, bilmeyişim de onun açısından iyi bir şey nitekim. Hele bir de boğazlı dedikleri bir tür var ki, aslında boğaz değil boğazlayan demek gerekir. Bu şekil gırtlağa çöküp ümüğümüzü sıkan modellere şiddetle karşıyım.

Bütün gece kedimin patileri bir yandan ben bir yandan yakayı aşağıya çeke çeke bitap düştük. Fakat bana mısın demedi yaka. Gardrobu açıyorum; “o değil, bu değil, şu hiç değiL” picamalardan picama beğenemedik.

Neyse ki makas diye bir şey de icat edilmiş; bu zatın mekânı iki cihanda bisiklet selesi olsun. Kuş kerebiç aklınca verevine düşündük, türevine türevine verdik makası picamaya sabah sabah. Makasımız küçüktü yalnız tırtıklısından yamuk oldu biraz. Şekil diye işte ben buna derim.

Ohhhh, dünya varmış. Efil efil, yeşillikmiş buralar. Bahar günü bisiklete binmiş kadar oldum.

2 yorum:

Kerebiç Kafalar dedi ki...

bir kadin tanimistim vaktiylen, evliliginin ilk yillarinda kocasindan sikayet ederdi. dalgasini gecerek, tikisleri batmasin diye atletleri ters giyiyor adam yaa derdi. pembe dudaklarini alayci alayci yayarak da gulerdi uzun uzun. otuz yol sonra tesadufen karsilastigimizda, kaldigimiz yerden basladik anlatmaya. kocadan naber dedim ben biara, artik ben de ters giyiyorum atletleri dedi ciddi ciddi. uzulsem mi sevinsem mi bilemdim oylece...

iyidir verevine dusunce. aciliverir ruhun pileleri.
ucus dur sonra firfirli firfirli...
kus ben hani pirrrrr olanindan

Başıbozuk dedi ki...

Kirpim her okunda ayrı marifet..yazdıkça çoğalanlardansın..muaah..