12 Aralık 2012 Çarşamba

icsel hicsel

 
yaya gecidinde tam da isiklarin dugmesine basarken gordum onu sag omzumun ustunden dogru. basinda o yesille kahverengi arasi karektersiz rengiyle yepisyeni bir fötr sapka,. bir elinde kopegin tasmasi, bir elinde ayna. yok o bu siirde diildi. aynali siir kanepede yatan kizin kaderiydi. bu abinin zenginligi, kopeginden diilse sappasindan diilse bile elindeki cicekisinden belli yuzde kirkbes. diger yuzde seksen nerde demeyin topluyorum gelecek o da. neyy yuzde besyuz mu ediyor benim hesap? hay dosunuzden pirzola yapsin rustem kasap. hey topladim geliyorum kizmasana ahbap. bir okuyucum, yok heyranim, yok takipcim hay bin kunduz neyimsin sen benim? hicbirseyimsin belki de eglenmesene yaa benle! demis ki aramizdaki iliskinin adina karar veremedigim sahis, kendi sahsina munhasir hasir, guzel yaziyorsun gibi de yazdiklarinda dusunsel bir butunluk yok gibi. sanki butunluk olsaydi bulbul resmi olacakti yazinin kosesinde. hem diyelim o da oldu o bulbul niye oraya kondu ki simdi yaa? sevgiliye soyleyemediklerimizi bulbule soyleyelim diye diyor nenem. bulbul ustunden dogru dolayli hislenmeler yanii dedim zevzek zevzek. icerledi sanki. zaten gecen gun de kardesim telefonda sordugunda nasilsin nene diye olumu bekliyorum demis nasil olayim. o gunden beri yok zaten agzimizin tadi. olume mahkumdur ihtiyarlar baladi bizi fena yaraladi. yaralari gormemezlikten geliyoruz ki devam edebilelim yola. haydi al bak koca bir bardak kola. koala var camdan bakinca gordugum parktaki o asirlik sitma agacinda. bir agaca sitma agaci adini vereni bulup sitkimi siyirmak istiyorum da yolumu kaybettim perisanim ben. diyorlar ki yapma boyle bak bekliyor adam hala trafik isiklarinda ondan bahsedeceksin diye. beklesin hayvan diyorum ona neden kizdigimi bilmeden. ustelik de agiz dolusu edebildigim tek kufuru bir cirpida yuzune dogru tukururcesine firlatirken yazik ettim duygusu bagrima comelmis bir aslan sanki ben de benekli yavru bir ceylan. rastgele secilmis hedef fötrlu abi uzerinden bisuru manasiz hislenme halim hal deyil bilirim. bilmenin acisiyla yanariken icim, cesmeye bi varip da gelem. susadim cesmeden su iciyorken bir atli gecti dort nala hamzagillerin sovutluge dovru. nasil dortnala tozu topraga katiyor ovada, yasar kemal'in bile tozlandi grimsi kumas pantulonu. annem kiziyor kelimeleri bozarak soylersem, yazarsam. efendim, neydi, nedir falan diye soruyor taa ki ben dovrusunu soyleyene kadar. dovru, dovru, dovru... pofff dogru yaa iste. madem geldik sonunda dogruya daha fazla ayip olmasin fötrlu abiye. elindeki kopegin tasmasini cekistirirken, diger eliyle de kocaman parlak plastikle kagit arasi bir malzemeden yapilmis pempe torbaya sahip olmaya calisiyordu. incecik bedeni cok seye sahip insan dikliginde ve gururundaydi. gururuna gurul hih! o seker pempesi torbadan kocaman bir buket pempe tonlari cicekler fiskirmisti. hayatta en sevmedigim cicek modelidir arancman. allah ne verdiyse keyfimize ve zevkimize gore koyduk iste akiminin guzel bir bakimidir. bakar kalirim nerde gorsem. ona da baktim kaldim. kime gidiyordu o cicekler, bilsek sanki olecekti sinekler. bagla bagla bir yerinden de buzgulu olsun o bere hay ben boole hikayeye. hikaye dedigin hik deyince dusmeli klavyeden de toplasin okuyucu topuklarini tikirdata tikirdata. ya sonra sahi ne yapayacaktin benden sonra? sondan daha aciklisi sonrasidir heralde. heraldeyle olmaz emin diilsen sus! sus sus sustum peki de nereye kadar? sahi nereye...

 kuş kerebiç

8 yorum:

Adsız dedi ki...

bin öpücük kere kerebiç:)carmen'den

Kerebiç Kafalar dedi ki...

ikibin de benden
cikkkkkkk

kirpi kerebiç dedi ki...

içsel hislenmelerimiz alsın, kırmızı ışıklara hiç takılmadan hep yeşilden pofuduk kırlentlere, kurabiye dükkanlarına, klavyeden dökülen tıkırtılara götürsün bütün kerebiçleri... (amin (işallak:)

kirpi kerebiç dedi ki...

altını oklarımla çizmek istediğim cümlelerle, duygular vardı bu yazıda; gümbürtüye gitmesin aman diyim. okumaya üşenen temble kerebiçler olabilir, diyerekten !

"zaten gecen gun de kardesim telefonda sordugunda nasilsin nene diye olumu bekliyorum demis nasil olayim. o gunden beri yok zaten agzimizin tadi. olume mahkumdur ihtiyarlar baladi bizi fena yaraladi. yaralari gormemezlikten geliyoruz ki devam edebilelim yola."

Kerebiç Kafalar dedi ki...

düşünsel bütünlük nedir ki kuşum güzeller güzelim , bütün bütün mü düşünürüz sanırlar? deyil tabii ki hiç deyil..yarım yamalak, tombar çopalak , gaydırı guppak ve dahi bil alem düşünceler insan beyninin onlarca farklı üst kabuk tabakası ,orta tabakası , ilkel tabakası derken derken bir sabah erken üşüşür üstüne başına ... aslında böyle düşünürüz..süzgeçsiz beyin algısı ya da edebi dille bilinçaltı akışı tekniği diye de bişey vardı , hani virginia bacı ve dublin ellerinden james amcanın kullandığı..onlar biraz ciddidir; kendi sorunları , ölmüşlerin arkasından atıp tutmak ayıp olur şimdi neyse..dalgacı mahmut gibi bişey senin yazdıkların...tek kişiyle ve yazıyla tuluat yapmak gibi.. senin yazdıkların (çok güzel acayip )-bu üç kelimenin yerlerini değiştirip değiştirip kullanabilir-sin/iz...nereye bilmiyorum ama nereden dersen çok uzak bir zamandan ve diyardan diyorum -masal gibi misal- göslerinden öpüyorum.. sisleri de tüm kerebiç dostlarım:)ipekböceğiniz

Adsız dedi ki...

Yeni her şey önce yadırganır...sen yenisin...mucaks by bacıcavcav

Adsız dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
Başıbozuk dedi ki...

Öperim kuşum kerebiçim...cikkine sağlık..